Çevresiyle olan ilişkisini geliştirmeye başlayan çocuk konuşmaya da başladığı zamandan itibaren çevresindeki olaylara tamamen ilgisiz kalamaz. Çocuğun çevresiyle alışverişi başladığı andan itibaren arkadaş ilişkisinde de gelişim gösterir. Ama bu ilişki durumu her çocukta aynı şekilde gerçekleşmez.
Çocuğunuzun Arkadaşlarıyla Olan İletişimi Nasıl?
Çocukların arkadaşlarıyla olan ilişkileri kişiliklerininde bir parçasıdır. Her çocuk aynı sosyal dönüklüğü göstermez. Çocuğunuz arkadaşlarının yanındayken onlara mesafesi nasıl olduğunu gözlemlemelisiniz. Bazı çocuklar fiziksel temastan hoşlanmayabilir ama bazı çocuklar arkadaşlarına dokunmayı, sarılmayı sever. Kendinden küçük olan arkadaşlarına karşı daha da sevgi besleyici olabilir. Ama bazı çocuklar sevgilerini fiziksel olarak belli edemez. Çocuğunuz arkadaşlarıyla konuşuyor mu? Bizler yetişkin olarak her arkadaşımızla aynı samimiyette konuşmayız. Çocuğunuzda da aynı durumu gözlemeniz çok doğal. “Ama hiçbir arkadaşıyla konuşmuyor” demeyin. Belki de samimi olacağı arkadaşı henüz karşısına çıkmamıştır.
Çocuğunuzun Özgür Kalmasına İzin Verin!
Çocuğunuz samimi olacağı arkadaşını bulmadan siz ona arkadaş bulmaya kalkmayın. Unutmayın çocuğunuz sizden bağımsız bir birey. Ona istemediği arkadaşlıklar kurdurtmayın. Ebeveyn olarak elbette çocuklarımıza yol göstereceğiz ama o yolu gösterdikten sonra bırakın çocuğunuz tek başına yürüsün. Çünkü hiçbir insan zorla yaptığı aktiviteden zevk almaz. Çocuktur anlamaz demeden önce onları kontrol altında tutmadan ilişkilerini gözlemleyelim. Siz dış göz olarak çocuğunuzun hayatında kalın ki o da kendi ayakları üzerinde durabilsin.
Bırakın İstesin!
Çocuk ebeveynlerinden bazen çok şey isteyebilir. Ama söz konusu arkadaşlarına döndüğünde her çocuk aynı tepkiyi vermez. İhtiyacı olduğu halde arkadaşından silgisini veya bisküvisini isteyemeyebilir. Eğer çocuğunuz arkadaşından kendi oyuncağını dahi isteyemiyorsa ona istemeyi öğretin. Bunu da ancak çocuğunuz sizi model alarak başarabilirsiniz. “Arkadaşım bir tane bisküvi bana da verir misin?” cümlesini siz kurduğunuzda o da sizi örnek alacaktır.
Çocuğunuzu Baskı Altında Tutmayın!
Çocuğunuz bütün ısrarınıza rağmen arkadaşlarıyla oynamıyorsa bunun için ona ısrar etmeyin. Arkadaşıyla oynamaya zorlanan çocuk, ısrarla karşı karşıya kaldığında bundan soğuyabilir. Ebeveyn olarak çocuğunuzun isteksizliğine saygı duymamız gerekir. Yoksa arkadaş edinmesi için zorlanan ilişkiler uzun soluklu olmadığı gibi daha sonraki yaşlarda çocuğunuzun sosyalliğini de etkileyebilir. Çocuğunuz sizin seçtiğiniz arkadaşla bağ kurmayıp kendine daha yakın bir arkadaş bulabilir. Arkadaşını yargılamadan önce çocuğunuzun onunla olan ilişkisini gözlemleyip yanlış bir arkadaş olsa da bu yanlışı çocuğunuzun kendisinin görmesini sağlamalıyız.
Çocuğunuz Kendi Sorunlarını Çözsün!
Arkadaşlık karşılıklı iletişimden geçer. Eğer çocuğunuzun arkadaşıyla sorunları varsa bunun çözümü de yine iki arkadaş arasında olmalıdır. Çocuğunuz arkadaşıyla bir sorun yaşadığında ona çözüm olarak konuşabilmeyi öğretmelisiniz. Arkadaşına küsmenin çözüm olmadığını gören çocuk çözüm olarak konuşmayı tercih ettiğinde sorular sormaya da başlayacak. “Arkadaşım neden benimle konuşmuyorsun?” sorusunun peşinde koşan çocuğunuz böylece sorunlar karşısında cevap vermeyi de zamanla öğrenir.
İzmir Buca Mutlu Çocuklar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi